Dersim’de başlatılan askeri operasyonlarda “Şehitlik” ve Cem Evi’nin hedef alınmasını “Acizlik” olarak değerlendiren Alevi kurumları, “Biz KCK’nin eylemsizlik kararını destekliyoruz. Halklara yönelik saldırılara karşı Alevi kurumları ortak bir mücadele yürütmeli ve tek çatı altında bir araya gelmeli” çağrısında bulundu.
KCK tarafından 10 Ekim günü ilan edilen eylemsizlik kararı ile birlikte Kürdistan’da askeri operasyonlar için adeta düğmeye basıldı. Geçtiğimiz günlerde Dersim’de geniş çaplı bir operasyon başlatılırken, askerler PKK ve 38 Dersim katliamında yaşamını yitirenlerin kemiklerinin bulunduğu “Suna Çiçek ve Dr. Baran Şehitliği”nde bulunan Cem Evi’ni de bombardımana tutarak yerle bir etti.
Dersim’de kutsal mekanların askerler tarafından hedef alınması birçok Alevi kurumunun tepkisine neden oldu.
‘Cenazelere saldırmak acizliktir’
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Başkanı Ercan Geçmez, devletin bölgede hukuk tanımaz bir savaş konseptini devreye koyduğunu belirterek, “PKK’nin kendi mezarlığı ve kendi ibadethanesini yaptığı için saldırıldığını söylüyorlar. Burada hiç bir gerekçe kabul edilemez” dedi.
Türkiye’de uluslar arası hukuk normlarının uygulanmadığını kaydeden Geçmez, şunları aktardı: “Dini inanç merkezlerini bombalamak sadece şunu gösteriyor ki Türkiye gerçekten uluslar arası hukuk normlarını uygulamıyor. Dünya savaşlarında dahil inanç merkezlerine saldırı olmuyor. Bu saldırılar sadece biz Alevileri incitmemeli. Biraz insani duygusu, vicdanı olan incinmeli. Bunu farz edinki başka bir ibadethaneye saldırı olsun. Ona da karşı çıkmak lazım. Yapılan saldırıların hiçbir gerekçesi yoktur. İnsanların cenazelerine saldırmak acizliktir. Böyle bir kin bu ülkeye barış getirmez.”
‘Türkiye eninde sonunda masaya oturacak’
KCK tarafından ilan edilen eylemsizlik kararına değinen Geçmez, “Türkiye masaya oturup sorunlarını çözmeli. İnkarcı politikalardan vazgeçmeli. Türkiye’nin eninde sonunda geleceği nokta müzakere masasıdır. Türkiye, kendi insanlarını öldürerek bir yere varamayacağını kabul etmeli. Çok değil, kısa bir süre sonra bu ülke ‘ben niye bu insanları öldürdüm’ diye kendine soracak. Hukuk süzgecinden geçeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
‘Suçtur, ayıptır…’
Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan ise, Dersim’de askerler tarafından bombalanan mezarlık ve Cem Evi’ni daha önce gördüğünü ve böyle bir saldırının yapılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Mezarlıkların kendileri için kutsal olduğunu vurgulayan Kaplan, “Anadolu da hiçbir mezarlığa dokunulmaz. Suçtur, ayıptır. Bizim ibadet hanelerimiz kutsal mekanlarımızdır. Dersim bölgesinin her toprağı bizim için kutsaldır. Devlet savaşın şeklini değiştirdi. Sivil dinlemeksizin topyekun katliam yapmak istiyor. Bunu Sur’da, Dersim’de ve son olarak Ankara katliamında gördük” dedi.
‘Şimdi Kürtler daha sonra Aleviler’
Kaplan, devletin Kürt halkına yönelik çok ciddi bir imha operasyonuna başladığını ve bunun her kesim tarafından anlaşılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: “Bu operasyonların bir sonraki ayağı Alevilerdir. Bunu anlamak lazım. Devlet tarafından katledilen insanlarımıza baktığımızda bunu iyi göreceğiz. Halklara yönelik saldırılara karşı Alevi kurumları ortak bir mücadele yürütmeli, tek çatı altında bir araya gelmeli.”
”Eylemsizlik’ kararını destekliyoruz’
KCK tarafından ilan edilen eylemsizliği de hatırlatan Kaplan, “‘Ben ateşi kestim, kurşun atmıyorum’ diyorlar. Devleti yönetenler, iktidarını sağlamlaştırmak isteyenler savaşı devam ettiriyorlar. Biz ‘eylemsizlik’ halini destekliyoruz. Çatışmasızlık ortamının yaratılması, sorunların diyalogla çözülmesini istiyoruz” diye belirtti.
DİHA
