Semah Nedir?
Alevi-Bektaşi yolunda semahın, Kırklar Meclisi ile başladığına inanılmakta ve Cem sırasında Oniki hizmetten biri olan saz ve söz eşliğinde kadın erkek olarak yapılan hareketleri ifade etmektedir. Tarih boyunca muhafazakar dini anlayış için müzik ve semahı dinsel açıdan sakıncalı görülmüştür. Oysa Alevi-Bektaşi yolunda müzik ve semah, öğretinin, inancın, ibadetin ta kendisidir. Alevilikte, sazsız sözsüz semahsız ibadet olmaz.
Semah sırasındaki hareketlerin değişik anlamları bulunmaktadır. Gökyüzünde uçmak, evrenin dönüşü gibi dönmek, turnalar gibi kanat çırpıp uçmak, haktan alıp halka vermek, paylaşmak gibi değişik bölümle farklı simgesel anlamlar vardır.
Alevi Ozanlarından Yunus Emre semahı çarkın dönüşüne benzeterek şöyle der:
Aşık Yunus sema ile çarh urur
Bu çarhımızı bozan dünyanın
Ayrıca Pir Sultan Abdal da bir deyişinde şöyle demektedir:
Kırk Budak’ta şem’a yanar
Dolusun içenler kanar
Aşıklar sema döner
Hünkar Hacı Bektaşi Veli
Semah ve Aleviliği en güzel yorumlayan ozanlarımızdan biri Aşık.
Hudayi ise şöyle diyor:
Bütün evren semah döner
Aşkından güneşler yanar
Aslına ermektir hüner
Beş vakitle avunmayız
Canan bizim canımızdır
Teni bizim tenimizdir
Sevgi bizim dinimizdir
Başka dine inanmayız
Hüdayi’yem hüdamız var
Dost elinden bademiz var
Muhabbetten gıdamız var
Ölüm olur biz ölmeyiz
Semah, Aleviliğin önemli inanç-kültür unsurlarındandır. İslam’da kadın erkek ibadet olarak müzik ve söz eşliğinde semah dönmesi kabul edilemez bir olgudur. Bu nedenle Semah geleneğinin kökeni gerek Kırklar Cemi ile gerekse İslam’dan çok öncesi birçok inanç ve gelenekler ile açıklanmaktadır. Semah aynı zamanda Aleviliğin temel ibadeti olan Cem’in de önemli bir parçasıdır. İlahi bir aşk olarak görülür. Semah seyirlik bir oyun değil, kutsal olarak görülen hareketler bütünüdür. Bunun içindir ki semah edilirken “Seyir için olmaya, Hak için ola, Hak için ola” diyerek seslenilir.
Farklı Alevi-Bektaşi yörelerinde, 100’e yakın farklı semah tipleri ve değişik adları bulunmaktadır. Bunlardan en tanınmışları Kırklar Semahı, Turnalar Semahı, Gönüller Semahı, Kırat Semahı, Hubyar Semahı gibi adlarla bilinen değişik yörelere ait semahlardır.
Semahlar normalde kadın erkek karışık, yalın ayak, baş açık, bele kuşak bağlanarak yapılmaktadır. ‘’Başım açık yalın ayak yürütün, Sen merhamet eyle lebi balım yar’’ Ve genelde semah yapılan meydanın bir köşesine mum yakılır. Semahın yöresine ve türüne göre semah edenlerin sayısı da değişebilmektedir. Semaha kalkanlar, uzaydaki gezegenler gibi birbirlerine dokunmadan, daire şeklinde ve karşılıklı durarak semah ederler.
Bütün semah türlerinde ortak olan özellik, yavaş hareketlerle başlayıp, giderek hızlanmasıdır. Semah, ağırlama, yürüme ve hızlanma olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Zakir, semah deyişini bu bölümlerin ritmine uygun çalarken, semahçılar da buna uygun olarak hareket ederler. Semah sırasında yapılan el hareketlerinin ve duruş şekillerinin değişik mistik, felsefi anlamları bulunmaktadır. Örneğin: Eller haktan alıp, halka vermek, gökyüzüne ve yere bakan eller 1. kapı hava ile 4 kapı toprağı, kalbe giden eller canı vs. temsil eder.
Semah sırasındaki el, kol hareketlerinin turnalarla da benzeştirildiği görülmektedir. Bunun nedeni halkın turnayı kendi özlemlerini ulaştıran bir can yoldaşı, dertlere çare bulan bir kuş olarak görmesi ve semaha hareketle, sözle turnayı da dahil etmiş olmasıdır. Turna’nın sesi Hz. Ali’nin sesi ile benzeştirilip saygı duyulması bakımından da önemli olup, Alevilerce deyişlerde de özel bir yere sahiptir.
Buna deyişlerden şöyle bir örnek verebiliriz:
Gitme turnam gitme
Nerden gelirsin
Sen nazlı canana
Benzersin turnam
Yemen ellerimden beri gelirken
Turnalar O şahı, şahı görmediniz mi?
Hava üzerinde semah dönerken
Turnalar O şahı, şahı görmediniz mi?
Aman turnam Aman Alimisin sen
Yoksa Hünkar Bektaş Velimi sin sen.
Ali sevilmez mi, hey, hey deli misin sen.
Yine bir başka semah türü olan Kırat Semahı ile insana sadık bir hayvan olması, rüzgar gibi gitmesi gibi yararlı özellikleri nedeniyle at tasvir edilmiş, ve semaha adı verilmiştir.
Ayrıca Muhammed Ali Semahı, Kırklar Semahı, Abdallar Semahı, Ali Yar Semahı, Hacı Bektaş Semahı gibi türlerde de görüldüğü gibi inanç önderlerinin adlarının da semahlara verildiği görülmektedir. Semah türlerine verilen adlarda bölge ve topluluk isimleri de bulunmaktadır. Şiran Semahı, Hubyar Semahı, Urfa-Kısas vs
Cem İbadeti sırasında Miraçlama deyişinin sonun doğru Kırlar Semahı dönülür. Miraçlamadan sonra veya cem bitikten sonra bazı yörelerde istek semahları da dönülür. Zakirin deyişi ile meydana çıkan semahçılar, meydana niyaz ederek semaha başlarlar. Ağırlama, yürüme ve hızlanma bölümlerinin ardından, yan yana gelip birliğe dönüp, Pir’in (dede/ana) karşısında duaya dururlar.
Dede örneğin şöyle dua verir:
Bismişah, Semahlar saf ola, günahlar af ola, Hak muradınızı vere, varlığımıza birliğimize bir olmamıza merhaba. Semahçılar merhaba der. Ve Bismişah, Semahlar saf, günahlar af ola. Semahlarınız kırklar semahı ola. Hizmet gören canların hizmetleri kabul, muratları hasıl ola. Dil bizden nefes Hz. Hünkar’dan ola.. Hü gerçeğin demine..
Bu duanın ardından semahçılar, geri çekilerek yerlerine otururlar.
Bir Yorum