Dersim’de 4 Mayıs 1938 anması
Genelkurmay Başkanlığı kayıtlarında ‘Dersim Askeri Harekatı’ sırasında 13 bin 500 sivilin öldürüldüğü belirtilmesine rağmen, 1938 yılı Ağustos ayı sonuna kadar süren askeri harekat sırasında, 40 binden fazla kişinin batı illerine zorunlu iskana gönderildiği, binlerce kız çocuğu da batıdaki ailelere ve asker ailelerine evlatlık verildiği ifade edildi.
Her yıl Dersim’de düzenlenen ‘Dersim Tertelesi’ anma törenleri, bugün Hozat İlçesi’ne bağlı Karabakır Köyü’nde düzenlendi.
O dönemde adı ‘Bargini’ olan Karabakır Köyü’nde oturan 24 kişinin kurşuna dizildikten sonra yakıldığı ileri sürülürken, geçen 14 Nisan tarihinde mahkeme kararıyla yapılan kazılarda 13 kişinin kafatası ile yüzlerce kemik parçası bulunmuştu.
Karabakır Köyü’nde bugün düzenlenen anma törenine, Dersim Belediye Başkan Vekili Nurhayat Altun, HDP Dersim milletvekili adayları Alican Önlü ve Edibe Şahin, birçok sivil toplum kuruluşu ile siyasi parti temsilcisi katıldı.
Karabakır Köyü’nde, o dönem öldürülen ‘Canan’ ile ‘Baran’ ailesinden 24 kişinin yakınlarının da hazır olduğu anma etkinliğinde ilk olarak ailelerin avukatı Cihan Söylemez konuştu. Dersim bölgesinde o yıllarda, etnik ve inançsal özgürlüğü yok etmeye yönelik bir devlet politikasının uygulandığını belirten Söylemez, “78 yıl önce, bugün, Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’nca alınan ve tatbik edilen kararlar neticesinde, işlenen ‘soykırım ve insanlığa karşı suçlar’ nedeniyle, bu katliam noktasında toplanmış bulunmaktayız. 78 yıl önce Dersim Coğrafyası’nda uyulamaya konulan, Dersim’in etnik ve inançsal özgünlüğünü yok etmeye yönelik devlet politikaları neticesinde aynı zamanda bir halk değil, o halkın dili olan Zazaca, Kırmançki ve Kurmanci, Kırdaşki ve inançları olan ‘Rae Haq/Riya Haq’ yani Dersim Aleviliği de yok edilmeye çalışılmış ve günümüzde de bu politikalar kimi zaman doğrudan, kimi zaman da dolaylı olarak devam ettirilmiştir” dedi.
“DEVLET TAZİYE VE ÖZÜR DİLEMELİ”
Karabakır Köyü’nün öldürme olaylarının görüldüğü noktalardan biri olduğunu hatırlatan Avukat Söylemez, şöyle konuştu: “Yakın zamanda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı tarafından, Dersim katliamı ve sürgünleri ile ilgili yarım ağız ve gayri ciddiyetle özür dilenmişse de, bu özürü biz Dersimliler, samimiyetten uzak ve politik bir manevra olarak değerlendiriyor ve taleplerimizi bir kez daha yinelerken sormak istiyoruz; 14 ve 15 Nisan 2015 tarihlerinde, Dersim’deki yüzlerce toplu katliam noktalarından sadece biri olan, Bargini Köyü (Karabakır) Seke Sure Mezrası’nda mahkeme kararları sonucu yapılan kazı çalışmasında toprak altından ortaya çıkan; çocuklara, bebeklere, kadınlara ve yaşlılara ait kafatasları, iskeletlerin yanında bulunan dönemin ordu birliklerince kullanılmış boş mermi kovanları karşısında daha ne kadar, yüzleşmekten kaçınacaksınız? Dersimliler, ne intikam istiyor, ne daha fazla gözyaşı. İstedikleri, devletten yazılı bir özür ve taziye mesajı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Dersimli yurttaşlarına karşı 77-78 yıl önce işlenen insanlığa karşı suçlar nedeniyle bir taziye ve bir özür sorumluluğu vardır. Devlet, Dersimliler’in manevi acılarını hiçbir zaman dindiremez ama hiç değilse atacağı samimi ve diyalog içeren adımlarla azaltabilir.”
HDP Dersim milletvekili adayı Edibe Şahin de, devletin Dersim’de bir soykırım yaptığını belirterek, “Dersim halkı tarih boyunca hep çağdaş ve yaşadığı çağın ilerisinde yaşamıştır. Alevi ve Kürt Dersim halkı, hiçbir zaman haksızlıklara boyun eğmemiş ve toplumun barışı ve inançsal özgürlükleri için mücadele etmiştir. Dersim’de Türk, Kürt, Alevi, Sunni herkes kardeşlik duygusuyla yaşarken, devlet bu kardeşliği askeri harakatla bir soykırım uygulayarak ortadan kaldırmak istemiştir. Sözde buraya medeniyet getirenler o dönem Dersimliler’den medeniyet öğrenmiştir. Dersim halkı her dönem medeni yaşamış ve demokrasi için mücadele vermiştir. Dersim harakatı sırasında katledilen halkımızın anısı önünde saygıyla eğiliyorum” diye konuştu.
Çeşitli kurum ve dernekler adına yapılan konuşmalardan sonra Nisan ayında toplu mezarda 24 kişinin kemiklerinin çıkarıldığı alanda mum yakıldı.
Alevi dedeleri tarafından dua edilerek, lokma dağıtıldı. Anma etkinliğine katılanlar, toplu mezar kazısının yapıldığı alana da karanfiller bıraktıktan sonra Karabakır Köyü’nden ayrıldı.