Boyun Eğmeyecek, Teslim olmayacağız!
Bu ülke topraklarında daha önce sayısız katliam ve soykırım gerçekleştiren katiller sürüsü, son olarak Ankara’da demokrasi güçlerinin, emek cephesinin, eşitlik, adalet, özgürlük, toplumsal barıştan yana olan yüz binlerin katıldığı isteyen Emek ve Demokrasi mitingini kana bulayıp 121 insanın ölümüne, yüzlercesinin yaralanmasına ve sakat kalmasına sebep oldular.
Bu katil sürüleri bilmelidir ki, bizler daha önce bu topraklarda yaşadığımız acıları asla unutmadık, bu son katliamı da unutmayacağız. Bu kez de acılarımızla, yaralarımızla, tek kolumuz, tek bacağımız kalsa da asla susmayacağız, unutmayacağız. Acılara direneceğiz, tuz basacağız yaralarımıza. Dostluk, yoldaşlık duygularımızı acılarımıza merhem edip saracağız kanayan yerlerimizi. Tarihe ve yitirdiklerimize söz veriyoruz. Tüm zulümlere karşın sizin harami saltanatınızı, sarayınızı en yakın zamanda başına yıkacağız!
Biz unutmadık, siz de unutmayın! Baba İlyas ve Baba İshak, Selçuklu’nun feodal, gerici sistemine karşı direndiği için Kırşehir Malya Ovasında 40 bin canla birlikte ölümsüzleşirken asla inandıkları değerlerden vazgeçmediler.
Biz unutmadık, siz de unutmayın! Pirim Pir Sultan, “ecdad”ım demekle övündüğünüz, ancak tüm tarihi, baskı, inkâr, entrika, asimilasyon, katliam, soykırım olan Osmanlının ve onun valisi Hınzır paşanın zulmüne boyun eğmedi, darağacına yürürken bile devrimci duruşundan vazgeçmedi.
Biz unutmadık, siz de unutmayın! Kalender Çelebi, Şahkulu Sultan, Şeyh Bedreddin serlerini verdiler. Ama Osmanlının her türlü entrikalarına, baskılarına, katliamlarına karşı özgürlükten, inançlarından, ilkelerinden, düşüncelerinden asla vazgeçmediler.
Biz unutmadık, siz de unutmayın! Atalarımızı, canlarımızı Koçgiri, Zilan, Dersim, Maraş, Çorum, Sivas’ta, Taksim’de, Madımak’ta katlettiniz. Katillerini sakladınız, beslediniz, savundunuz, kahraman ilan ettiniz, heykellerini diktiniz. Kimisini belediye başkanı, milletvekili, bakan yaptınız.
Biz unutmadık, siz de unutmayın! Siz ve sizin ırkçı, faşist, gerici zihniyetiniz tarafından defalarca iftiralara, karalamalara uğratıldık, aşağılanıp, horlandık. Unutmayın, her seferinde Gazi’de, Gezi’de Roboski’de ve sayısız katliamlarınıza, zulüm saltanatınıza karşı direndik, bundan sonra da direnmeye devam da edeceğiz.
Biz unutmadık, siz de unutmayın! Henüz belleklerimizde. Şengal’de, Kobane’de besleyip büyüttüğünüz, desteklediğiniz çetelerle birlikte Kürt, Ezidi, Süryani, Alevi, Türkmen yüzlerce, binlerce insanı katlettirdiniz. Ordularınızla, silahlı kuvvetlerle, özel harekâtçılarla Amed’de, Suruç’ta, Lice’de, Cizre’de katliamlarla direncimizi kırmak istediniz.
Biz unutmadık, siz de unutmayın! Cenaze törenlerimize, mezarlıklara bile tahammül edemediniz, bombaladınız. Cenazelerimizi buzdolaplarında sakladık, toprağa veremedik. Yaraladınız, çocuklarımızı, yaşlılarımızı, gencecik fidanlarımızı öldürdünüz. Yetmedi araç panzerleri arkasında ölülerimizi sokaklarda dolaştırdınız..
Şimdi söyleyeceklerimizi de asla, ama asla unutmayın! Defalarca söyledik, bundan sonra da söylemeye devam edeceğiz. Bu devletinin tarihi katliamlar ve soykırımlar tarihidir. Bu coğrafyadaki siz ve sizin “ecdadımız” dedikleriniz katliamların, soykırımların baş sorumlularısınız. Ecdadınız kandan beslendi, siz de şimdilerde beslenmeye devam ediyorsunuz.
Asla unutmayın! Biz sizi de, kemik yalayıcı tetikçilerinizi, sarayınızın beslemelerini de iyi biliyor ve tümünü tanıyoruz. Diyeceklerimizi iyi belleyin! Biz yaralarımıza tuz basarak, lime lime olmuş vücudumuzdan kanlar aka aka, yine doğrulacağız ve ayağa kalkıp yürüyeceğiz. Sizin saltanatınızı da, sırça saraylarınızı da tüm zulüm düzenleri gibi tarihin çöplüğüne göndereceğiz.
Amacınızın halkın umutlarını, geleceğini, eşitlik, adalet, özgürlük düşlerini kırmak, yok etmek ve saraylarınızda saltanat sürdürmek olduğunu biliyoruz. Ne yaparsanız yapın. Elinizden geleni ardınıza koymayın..
Asla umutlarımızı, insana, yaşama, can’a dair, güzel yarınlara dair sevdamızı yok edemeyeceksiniz. Biz size de, tetikçiliğinizi yapan katillerin işkencelerine de, mermilerine de, bombalarınıza da, faşist düzeninize asla boyun eğmeyecek ve teslim olmayacağız!
Biz unutmadık, siz de unutmayın! Özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelemizi yaralı vücutlarımızın üzerine doğrularak, yüreğinde insan, yüreğinde sevgi, yüreğinde barış olanlar olarak birbirimize dayanarak ve her seferinde daha da güçlenerek sürdüreceğiz. Çünkü şairin dediği gibi:
“Bin kez budadılar körpe dallarımızı / bin kez kırdılar.
Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz / bin kez korkuya boğdular zamanı
Bin kez ölümlediler / yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz.
Bitmedi daha sürüyor o kavga / ve sürecek
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!”
Erdal YILDIRIM