Alevilerin barış eylemi
Kürtlerin yaşadığı illerde ve mahallelerdeki çatışmalar, saldırılar yoğun bir şekilde sürerken tank ve top gibi ağır silahlarla yürütülen operasyonlar can almaya devam ediyor. Etki tepki sarmalında intikam eylemleri ve operasyonlar çoluk çocuk, genç yaşlı demeden can almaya devam ediyor.
Bir taraftan da “Silahlar sussun, çocuklar ölmesin” gibi sloganlarla barış çağrıları akademisyenlerden, Alevilerden, barış gruplarından her geçen gün artarak devam ediyor. Başta ülkenin Cumhurbaşkanı olmak üzere iktidar kesimi ise “barış” diyen herkesi vatan haini ilan edip, çeteci beslemeleri aracılığıyla da halkı tehdit ediyorlar. Bütün bu ortamda mazlumlara el uzatmak, zalimlere boyun eğmemek zor hale geliyor.
Bütün bu zorluklara rağmen Alevi örgütleri başta Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Alevi Kültür Dernekleri, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği, Demokratik Alevi Derneği gibi pek çok Alevi kurumu ve Avrupa’da bulunan Alevi kurumları açlık grevleri yapıyor, kurumların eylemlerine destek veriyorlar.
Abluka altında tutulan, inkara ve imhaya tabi tutulan ve bu yöntemle boyun eğdirilmeye çalışılan Kürt halkına uzanan elin Alevilerden olması son derece anlamlıdır. Aleviler yaşadığı topraklarda bu tür inkar, imha ve asimilasyon politikalarını defalarca yaşamışlardır.
Aleviler yaşadıkları topraklardaki antidemokratik ortamların özellikle de çatışma, savaş ortamlarının dönüp dolaşıp kendilerini vuracağını çok iyi bilmektedirler. Bu tür antidemokratik zamanlarda faşizm artmakta, çeteler işbaşı yapmakta / yaptırılmaktadır. Alevilik gibi muhalif inanç sahipleri bu tür puslu zamanların her daim hedefi olmaktadırlar. Alevilerin hafızaları bu dönemlerde yaşanan katliamlarla doludur.
Hafızalarında sayısız şekilde bu tür uygulamalara maruz kalan bir toplumun, kimilerinin bilinçli uzaklaştırma ve düşmanlaştırma politikalarına rağmen Kürt halkının yaşadığı acılar karşısında yanlarında olduğunu göstermesi önemlidir.
7 Haziran seçimlerinde zalimlerin geriletilmesi konusunda umutlanan muhalif yapıların 1 Kasım seçimleriyle umutlarının kırılması sonrasında tüm muhalif kesimler abluka altına alınmış durumdadır. Bu baskıcı dönemlerde boyun eğmek ve zalimlere karşı çıkış sergilemek toplumların moralini yükselttiği gibi zalimlerin de direncini kırmaktadır.
Alevilerin eylemleri ve bu eylemlerin yaygınlaşması dara düşen ve yalnızlaştırılmaya çalışılan Kürt halkına moral olduğu gibi Alevi toplumuna da ciddi anlamda bir moral, motivasyon sağlamıştır.
Aleviler 1915’te nasıl Ermeni halkına evini barkını açmışsa bugün de Kürt halkına her türlü desteği sağlayacaktır. Sosyal medyada Alevi hassasiyetini kaybetmiş ve onlarca yıldır Devletin uyguladığı düşmanlaştırma politikalarının kurbanı olarak bilinç zehirlenmesi yaşayan kimi Alevilerin tutumlarını dikkate almadan Alevi kurumlarının, Alevi inanç önderlerinin, hizmet sahiplerinin ne dediklerine bakmak gerekir.
Aleviler bu süreçte tarihsel misyonlarına uygun davranmakta ve mazlumla dayanışmayı elden bırakmamaktadırlar
Kim ne derse desin, kim Alevi toplumu üzerinde neyi hedeflerse hedeflesin, hangi asimilasyon politikasını uygularsa uygulasın, Aleviler demokrasi, barış, hak, hukuk, vicdan, laiklik demeye devam edeceklerdir.
Aşk ile..