Alevi örgütlerinin savaşa karşı barış hamleleri aktif olacak
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a halkların başkanlık için onay vermemesinin ardından devreye konulan savaş konseptine bir can bile kurban vermemek içim mücadelelerini yükselteceklerini belirten Alevi örgütleri temsilcileri, “Kan ve savaşta diretenler karşılarında Alevileri görecek” dedi.
AKP hükümetinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da talimatıyla çözüm masasını devirerek ilk adımını attığı, seçimlerden sonra da düğmesine bastığı savaş, sivillere dönük katliam, işkence, siyasi soykırım operasyonları ve doğa talanı ile sürüyor. Çatışmasızlık sürecine rağmen bir anda savaş politikalarına sarılan AKP’nin devreye koyduğu savaşın kendi iktidarını devamlılığını sağlamak için olduğu gerçeğini bilen tüm toplumsal kesimler AKP’nin savaşına karşı seslerini yükseltirken, bu kesimlerden birisi de Aleviler. Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Alevi Pirlerinden Ali Soysüren, AKP’nin kendi iktidarı uğruna ülkeyi sürüklediği savaş çıkmazına ilişkin DİHA’ya konuştu.
‘Kan ve savaşta diretenler karşılarında Alevileri görecek’
AKP’nin 7 Haziran seçimi öncesinden başlayarak savaş sinyallerini verdiğini belirten Demokratik Alevi Dernekleri Eş Başkanı Satiye Çakmak, halkların seçimde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a başkanlık için onay vermemesinin ardından savaş sürecinin fitilinin ateşlediğini söyledi. Suruç katliamının ardından DAİŞ’le mücadele maskesiyle Kürdistan’da savaşın başladığını ifade eden Çakmak, sol, sosyalist ve yurtsever kesimlere karşı sistematik bir saldırı dalgası başladığını söyledi. AKP’nin iktidarını kan ve savaş üzerinden sürdürmeye çalıştığını kaydeden Çakmak, bu kirli savaşa tek bir canı kurban vermemek için mücadele edeceklerini belirterek, “Yaşamımızı kirli savaşlara kurban etmeyeceğiz. Bu noktada netiz. Kendi iktidarını kan ve savaş üzerine kuranlar karşılarında barışta direnen Alevileri görecek ” diye vurguladı.
Alevi örgütlerinin savaşa karşı barış hamleleri aktif olacak
Çakmak, devreye konulan topyekun savaşa karşı, Alevi örgütlerinin ulusal ve uluslararası düzeyde görüşme yapacak bir kurul oluşturduklarını da ekledi. Kurulun savaş politikalarına karşı Türkiye ve dünya kamuoyunu harekete geçirecek ve savaşa karşı aktif bir rol alacağını kaydeden Çakmak, “Vekillerle görüşüleceğiz. Acil barış çağrılarımız olacak. Savaş noktasında yapabileceklerimizi konuşacağız” ifadelerinde bulundu. Zergele ve Silopi’de yaşanan sivil katliamlarına da tepki gösteren Çakmak, Gezi direnişinin birleştirici örneğinde olduğu gibi Türkiye halklarının savaşa karşı ortak mücadele vermesi gerektiğinin ifade etti. Kürdistan’da 90’lı yılların vahşetini aşan bir zihniyetle katliam ve işkencelerin yapıldığını belirten Çakmak, “ ‘İnsan Hak’kın yeryüzündeki halifesidir. Hak’ka nasıl davranmak istiyorsan insana da öyle davranmalısın’ demiş Şemsi Tebriz’i. Biz Aleviler buna çok önem veririz. Bir insanı öldürmek hakkı öldürmektir. İktidardakiler sürekli İslam, İslam İslam diyorlar. Ama pratiklerine baktığımızda, amaçlarının iktidar, iktidar, iktidar olduğunu görüyoruz. Buna hep beraber karşı durmalıyız” şeklinde konuştu.
‘Rojava direnişi ve 7 Haziran’ı hazmedemeyen AKP savaşı devreye koydu’
AKP’nin Rojava direnişi ve 7 Haziran seçimlerinin hazımsızlığından kaynaklı savaş konseptini devreye koyduğuna işaret eden Alevi Piri Ali Soysüren, “Alevilik anlayışındaki cennet algısı Rojava’da hayata geçti. Doğa, kadın, gençlerin hakları ve inançların özgürlüğü tanındı. Yani birilerinin iktidara çıkması, birilerinin saraylarda oturması için bu sistemi yok edilmeye çalışılıyor. Bu sistemi yok etmek için de doğayı, insanı katletmeniz gerekiyor. Bu da Alevi inancının asla kabul etmeyeceği bir yaklaşımdır” diyerek Alevilerin, AKP’nin kendi iktidarı için devreye soktuğu savaşın karşısında mücadeleyi yükselteceklerini söyledi. Kürdistan’da yaşanan sivil katliamlarına da tepki gösteren Soysüren, “İnsanın kainatın küçük bir örneğidir. İnsanda olan her şey kainatta vardır. İnsana yapılan eziyet bütün doğaya, dünyaya ve bütün kainata yapılan bir eziyettir” dedi.
‘Savaşın koşulları yokken iktidar uğruna savaş başlatıldı
Hubyar Sultan Alevi Kültür Dernekleri Başkanı Aydın Deniz de, Türkiye’de savaşın başlamasını için bir zemin yokken, savaşın iktidar hesabı için var edildiğini ifade etti. Alevi örgütleri olarak, inanç gereği her zaman savaşa karşı olduklarını vurgulayan Deniz, kurum olarak Barış Bloku içerisinde de yer aldıklarını söyledi. Faşist uygulamaların ve saldırıların son günlerde Alevi kurumlarına da yöneldiğine işaret eden Deniz, “Alevi köylerinde IŞİD’li tipler dolaşıyor”, gibi haberlerin medyada servis edilmesinin tesadüf olmadığını vurguladı. El Nusra Lideri Ebu Muhammed El Culani’nin, Alevileri Müslümanlığa davet etmesinin de tesadüf olmadığını belirten Deniz, “Öncelikle sindirme ve korku politikası uygulanacak. Eğer işe yaramazsa, Alevileri terörist yapılanmalara hedef haline getirecekler. Böylece, kendilerine karşı olan ve demokrasi dinamiklerinde en önemli unsur olan Alevi hareketini pasifize etmiş olacaklar. Yani Alevi cephesinin barış tarafındaki duruşu sindirilmeye çalışılacak ve diğer barış yanlıları ile yan yana gelmeleri engellenmeye çalışılacaktır” diye konuştu.
’90’lı yıllarda devlet terörü, şimdi AKP terörü’
Pir Sultan Abdal Derneği Kadıköy Şube Başkanı Fethi Bölükgiray ise, yaşananları “AKP devleti terörü” olarak nitelendirdi. Demokrasi ve barış söylemini ağzından düşürmeyen AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çözüm konusunda ne derece samimi olduklarının seçim sonuçlarının ardından gösterdikleri tutumla ortaya çıktığını belirten Bölükgiray, “AKP kendi devlet anlayışını yarattı. Tüm devlet kurumlarını kendine bağlı birer memuriyet haline getirdi. Yargı, MİT ve orduyu kendine bağladı. Şimdi bir devlet terörü var ve 90’larda gördüğümüz klasik devlet terörü değil, bizzat AKP eliyle gelişen ve büyüyen bir AKP devlet terörü var. AKP ve Erdoğan barışı herkesten çok istiyormuş gibi yaptı ve barış sürecini başlattı. Kürt sorunu nu çözeceğiz dedi. İnsanlar bunu böyle gördü ve destek verdi. Sadece Kürt değil, Alevi ve Roman açılımı da yaptı. Bugün geldiğimiz süreçte hepsinin göstermelik ve sahte olduğunu gördük. Çünkü 7 Haziran seçimlileriyle durum değişti. Maske düştü.Gerçek niyet ve zihniyeti Ortadoğu’ da duvara çarptı” diye konuştu.
DİHA